Geçtiğimiz Hafta Cumartesi – Pazar ve Hafta İçi Çarşı Pazar İzlenimlerim Gözlemlerim

Bugün 31 Temmuz çarşamba , aynı zamanda Temmuz ayının son günü. Yarın hayırlısıyla Ağustos ayının da 1’i olacak.
Bölgemizde sıcaklar artmaya devam ederken; bazı yaylalarımızda yağmurlar yağıp, bazı yörelerimize de Nisan ayından beri bir damla yağmur bile düşmedi. Sağlık olsun diyelim.
Böyle giderse Ağustos ayında sıcak günler devam edeceğe benziyor.
Silifke’nin çeşitli yaylalarında Mersin Büyükşehir etkinlik düzenledi. Bu etkinliğin yeterince tanıtımı ve reklamı olmadığından halk rağbet göstermedi.
Yine geçtiğimiz hafta cumartesi günü Çaltıbozkır Yeniçıktı Mahallesi’nde Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Çaltıbozkır Kooperatifi ve Derneği ” Hasat Kesim Şenlikleri ” düzenledi. Esas Çaltıbozkır ve Yenıçıktı köylerinin sahip olduğu ve katılması gereken şenliğe, Mersin’den getirilen 5-6 otobüs halk iştirak etti. Burada daha çok Mersin Büyükşehir’i ve CHP’nin şovunu halk izlemiş oldu.
Tasarruf tedbirleri derken bu kadar masraf, bu kadar zahmete ne gerek var ? Şenliklere yapılan masraflarla, Çaltıbozkır mahallelerinin yolları asfaltlansa daha iyi olmaz mı diye düşünüyoruz , düşünmeye de devam edeceğiz.
Geçtiğimiz hafta cumartesi-pazar Kızkalesi’nden Yeşilovacık’a kadar, oradan Mut’a kadar uzandık, gözlemlerimizi ve izlenimlerimizi size aktaralım istedik. Narlıkuyu’da bulunan kahvaltı salonları fiyatlar el yaktığından eskisi gibi kalabalık ve dolu değildi. Buna karşın cumartesi ve pazar akşamları Narlıkuyu, Taşucu, Kum mahallesi, İncekum ve Yeşilovacık gibi sahillerimiz yazlıkçılar tarafından tıklım tıklım doldu taştı.
Yine Narlıkuyu’da bulunan restaurantlar da araba koyacak ve oturacak yer bulunamadı. Müşterinin biri kalktı, onun yerine birisi oturdu. Taşucu’nda ki bulunan restaurantlar da aynı keza öyle oldu. Bana göre ekonomik sıkıntı falan sözde. Gözlemlerimizle ve izlenimlerimizle gördük ki Akyar’da ve İncekum’da bulunan piknik alanları doldu taştı. Pazartesi günü çöp yığınları da Silifke Belediyesine kaldı. Daha önce de yazdım, yine yazıyorum. Sahilleri de bulunan Belediyelere, Devlet İller Bankası’ndan ayrıca pay ayrılmalı.
Geçtiğimiz hafta cuma günü Cuma pazarı, Pazartesi pazarı, Taşucu’nda Taşucu pazarı ve Atakent pazarını tek tek dolaştım. En ucuz pazarın Silifke’de pazartesi pazarı ve cuma pazarı olduğunu gördüm. Atakent semt pazarı ile hele hele Taşucu semt pazarı arasındaki 2- 3 katına varan meyve sebze fiyatlarına rastladım. İncir, üzüm, domates, patlıcan, biber aynı patlıcan biber. Sebebini araştırdım. Taşucu’nda daha çok Ruslar ve yazlıkçılar olduğu için pazarın pahalı olduğunu, Atakent de yine yazlıkçıların ve site sakinlerinin yoğunluğundan dolayı pahalı olduğunu, alan ve satan vatandaşlar belirttiler. Silifke ve Mut yöresinin meşhur meyve sebzesiyle ünlü, Göksu Vadisi’nde incirler ve üzümler piyasaya çıkmış. Hasatın bu yıl çok az olduğunu, kuraklığın ve poyraz esmesinin bunda en büyük etken olduğunu belirttiler. İncirin kilosunu köylerden 30 – 40 tl’ye toplayan tüccar, çarşı pazar ve manavlarda bu incirin 150 tl’ye kadar satıldığını belirttiler. Peki bu aradaki fark nereye gidiyor ? Kimlerin cebine gidiyor? Bunlar neden kontrol edilmiyor ? İncelenip sık dokunulması gereken bir şey.
Silifke, yaş meyve sebze üretilen Türkiye’deki en büyük ilçelerden biri. Dışarıdan gelen herkes Silifke’de İstanbul, Ankara ve İzmir’den 2-3 misli pahalı yediklerini, fahiş fiyata aldıklarını belirtiyorlar. Bunun da incelenip sık dokunulup irdelenmesi gereken konular diye düşünüyorum.
Bugünlük bu kadar Cuma günü başka bir konu ve konularda buluşmak dileğiyle, şen ve esen kalın.

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir