Bir köy öğretmeninin hazin hikayesi 4.Bölüm

Günler geçmek bilmiyor. Her yer kar, hava inadına soğuk. O günün şartlarında köyde bir-iki kişide radyo var. Bir de benim öğretmen arkadaşımda. O zaman transistörlü denen küçük bir radyo var. Pili bitmesin diye arkasına birkaç tane büyük pil uydurmuş ve bu pilleri lastikle iyice sarmış. Bu radyo da öyle her yeri çekmiyor. Bir Erzurum radyosunu dinleyebiliyorsunuz. Gerisi yabancı radyolar. Köyde ise radyosu olan bir kişi Kürtçe yayın yapan Erivan radyosunu dinliyor.

Öğretmen arkadaşımın bir de plak çalan pikabı var. Bu yıllarda pikaba sahip olmak da lüks. Malazgirt’e ulaşmak kışın mümkün olmadığı için bir gün benim köye daha yakın olan Bitlis’in Adilcevaz ilçesine gitmiştik. Ramazan Bayramı günüydü. Bayram gününde bütün dükkanlar kapalıydı. Otel sahibi yine de bize yiyecek bir şeyler getirmişti. 1-2 gün Adilcevaz’da kaldık. Bir tane plakçı dükkanı vardı. Orhan Gencebay’ın ‘’Bir Teselli Ver’’ şarkısı yeni çıkmış, adam habire çalıyordu. Bir tane de 12,5 liraya ben satın aldım. Köyde günde boş kaldıkça bu plağı veya arkadaşımın diğer plaklarını çalıp dinliyorduk.

Nihayet yılbaşı gelmişti. Öğretmen arkadaşım, ‘’Ben Tatargazi’ye gideceğim. Akşamı oradaki arkadaşımla geçireceğim’’ dedi. Ben ne yapacağımı düşündüm. O gün köy içinde dolaşırken köylüler arkadaşımın başka yere gittiğini duyunca beni akşamlamak için Hacı Şükrü’nün evine davet ettiler. Beni en mutlu eden şey Hacı Şükrü’nün radyosu olmasıydı. O gece, ben Türkçe Erzurum radyosunu çalmak istedikçe Hacı Şükrü Kürtçe istasyonları açıyordu. O gece yeni yıl mıydı, yoksa başka bir şey miydi pek de umurumda olmadı.

Nihayetinde Şubat tatili geldi. Zaten çocuklar, soğuktan, kardan okulu da ısıtamadığımız için çok devamsızlık yapıyordu. Öğretmen arkadaşımla birlikte memleketlere gitmek üzere yaya Malazgirt yoluna düştük. Yolda soğuktan ellerimizin parmakları ve bilekleri donuyordu. Bütün zorluklara rağmen yol iyice çiğnendiği için kar sertleşmiş ve üzerinde kara lastik ayakkabılarla Malazgirt’e ulaştık. Bütün öğretmenler Malazgirt’e gelmişti. O gün öyle bir kar yağıyordu ki tipiden göz gözü görmüyordu. Öğretmenler bir araya gelip en yakın bir yere buradan ulaşmak istiyorduk. Bir otobüs kalabalığı görünce Diyarbakır’a bizi götüreceğini söyledi. Malazgirt, Patnos, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan, Bitlis derken Diyarbakır. Kar ve tipiden otobüs adım adım ilerliyordu. İçinde ayaklarımız donuyordu. Kimileri konyak almış, ısınmak için içiyordu. Diyarbakır’dan sonra artık bir mutluluk rüzgarı esmeye başladı. Bir otobüsle Silifke’ye geldim. Önce üzerimdeki çamaşırları o yıllarda dışarıda olan tuvalette çıkardım, annemin getirdiği temizleri giydim. Bu çamaşırlar Malazgirt’ten misafir olan bitleri üzerimde getirmişim.

Şubat tatili bitti. Bir hafta rapor aldım. Tekrar geri döndüm. Tatvan’da Silifkeli bir arkadaşım vardı. Yatılı bölge okulundaydı. O gün onun yanında kaldım. Fırtınalar ve kar içinde tekrar Ahlat, Adilcevaz, Patnos yolundan Malazgirt’e ulaştım. Fırtına ve kar o kadar şiddetliydi ki dönen öğretmenlerin köyüne ulaşması çok zordu. İlköğretim Müdürlüğü’nün izniyle birkaç gün otelde kaldık.

Köylere taşıt gitmezdi. Her köye olmasa bile bazı köylere kızaklar gidiyordu. Bir kızak 3-4 kişiyi alıyor, birkaç at da çekiyordu. İlköğretim Müdürü’nün yardımıyla benim tarafa Karahasan’a gidecek köylülerin olduğunu buldum. Onlarla anlaştık. Kişi başı 50 lira vererek 5 kişi kızak ayarladık. Başka kızaklarda başka kişiler de vardı. Yaramış köyünü geçtik. Bir tepe ve bir yokuş. Kar üzerimize vuruyordu. Eksi kaç dereceydi bilmiyorum. Herkes donmamak için çareler üretiyordu. Ben ise üşüdükçe kendimi topluyordum. Öyle bir an geldi ki tuvalet ihtiyacı duydum. Kızaktakilere söyledim, yavaşça kızak üstünden kendimi karın üstüne kaydırdım. İşte o an yarı donmuş olduğumu anladım. Ellerim fermuarımı çözmüyordu, birden korkuya kapıldım, ayağa kalkmak istedim. Doğrulamadan diz üstü burnum kara gömülecek şekilde düştüm. İşte ondan sonra pek de ne olduğunu hatırlamıyorum.

Devam edecek.

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir