Hafta sonunun gelmesi ile birlikte Cennet Cehennem de kahvaltı salonları doluluk oranını kaybetmedi.Kahvaltı salonu işletmecisi,Halil Uygun işlerinin çok iyi olduğunu,hafta sonu insanlar yorğunluk atmak için hafta sonunu değerlendirmek için kahvaltı salonlarına geldiklerini Söyledi.Uygun fiyatların çok abartılı olmadıgını,Cennet Cehennemi gezdiklerini insanlar geldigi zaman çeşidimiz çok fazla ,her kesimden insanlar geliyor.İşlerimiz güzel gidiyor.Özellikle Turislerin şehir dışından vatandaşların geldiğini,söyleyen Uygun Cennet Cehennem tam bir tarih niteliginde, Cennet Çöküğü Mağarası; Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesi’nde yer almaktadır. Bir yeraltı deresinin oluşturduğu kimyasal erozyonla, tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Çukurun tabanında 260 metre uzunluğunda bir mağara vardır. Cennet Çöküğü Mağarası; içinde yer alan Meryem Ana Kilisesi nedeniyle inanç turizmi açısından da önem taşımaktadır.
Cehennem Çukuru ise Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesinde Cennet Çöküğü ile yan yana bulunmaktadır. Bir yeraltı deresinin oluşturduğu kimyasal erozyonla, tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş 130 metre derinliğinde büyük bir çukurdur.
Meryem Ana Kilisesi Cennet Çöküğü’nün içerisinde, çok tanrılı dönem tapınma yeri olan mağaranın tam ağzında bir kilise inşa edilmiştir. Kilisenin giriş kapısı üzerindeki dört satırlık yazıttan, bu kilisenin Paulus adında dindar bir şahıs tarafından Meryem Ana adına yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Kiliseyi yeterince koruyan üzerindeki kaya uzantısından dolayı yapının çatıya gereksinimi olmamıştır. Bununla birlikte, kilisenin doğusundaki apsis ile buna bitişik iki yan oda birer kubbe ile örtülmüştür. M.S. 12’nci yüzyılda apsisin kubbesi ve iç duvarları freskler ile süslenmiştir. Bugün konusunun ne olduğu açıkça anlaşılamayacak derecede yıpranmış olan bu fresk, aslında İsa’yı ve yanında havarilerini göstermektedir. Yapının kuzey ve güney duvarlarında birer sıra kemerli küçük pencere vardır. Kilise, tarih olarak dışarıda bulunan tapınaktan dönme bazilika ile aynı dönemde yani en geç M.S. 5’inci yüzyıla, en erken 6’ncı yüzyıla tarihlenmektedir. Yapının kilise olarak ne zamana kadar kullanıldığı saptanamamıştır.Herkesin görmesi lazım dedi.Astım magrasının hikayesi ise, Astım mağarası, astım hastalarına iyi geldiği ve olumlu yönde düzelmeler yaşattığına inanılan bir mağara olmakta ve bu mağara efsanelere bile konu olmuş havası sebebi ile ziyaret eden insanların nefesini açmaya yardımcı olmaktadır. Astım mağarasının içine spiral şeklinde bir demir merdiven ile inilmektedir. Bu mağaranın derinliği yaklaşık olarak 15 metre olmakta ve üçüncü jeolojik döneme uzanmaktadır.
Astım mağarasının birbiri ile bağlantılı bir şekilde ortalama 200 metre galerileri silis adı verilen minerallerin birikimi ile oluşmuş her biri birbirinden değişik şekillerde dev sarkıtlar ve dikitlerden oluşmaktadır. Bu mağaranın nem oranı yaz aylarında yaklaşık olarak yüzde 85 civarında olurken, kış aylarında yaklaşık olarak yüzde 95 civarına kadar ulaşmaktadır. Ayrıca mağaranın iç aydınlatma olayı fotoğraf çekmek için harika görüntüler yakalanmasını sağlamaktadır.
Astım mağarasının çevresinde bulunan ağaçlara ve çalılara ziyaret edenler tarafından dilek tutmak amaçlı olarak bez parçaları bağlanmaktadır. Bu nedenle yerli halk tarafından burası Dilek Mağarası olarak da adlandırılmaktadır. Astım mağarası, pek çok astım hastası olan insana iyi geldiği bilinmekte olan bir mağaradır. Ayrıca hediyelik eşya, ayran, çay satmakta olan ve Yörükler tarafından işletilmekte olan bir grup işyeri arasından bu mağaraya girilmektedir. Yaklaşık 78 basamaklı bir spiral şeklinde olan demir bir merdivenle inilmektedir ve mağaranın derinliği 15 metre civarında bulunmaktadır. Bu mağarada ilerledikçe değişik şekilli dev sarkıt ile dikitler görünmektedir. Astım Mağarası’nda yaz aylarında ve kış aylarında sıcaklık ortalama olarak 15 derece civarındadır. Astım mağarasına iniş sırasında mağaranın iç mekanın bir serinlik hissedilmektedir dedi.Vatandaşların Hem astım mağarasını hem Cennet Cehennemi görmesi gerektiğini ifade eden Uygun,güzel doğa ve denizle iç içe olan yerlerimizde güvenle kahvaltılarını yapabilirler.Her ürünümüzü kendi emeğimizle yapıyoruz,Sıcak bazlamalar,reçelerimizi kendimiz yapıyoruz,yerli ürünlerimiz,katkı maddesi yok,sağlıklı ve hijyenik,fiyatlarımız uygun şekilde herkesi bekliyoruz dedi.