Diş Sağlığı ve Diş Hekimleri Günü

Her insanın sağlıklı bir hayat içinde sağlıklı dişleri olması hepimizin özlemi ve arzusudur. Türkiye’de diş sağlığı ve diş koruma teknik ve ekonomik şartlara göre ilerlemekte, bundan çok önceki yıllarda bu bölümlerdeki çalışmalar üzerinde farklı yöntemler ortaya çıkmaktadır. Bunu da yapanlar, ilaç sanayi ile birlikte mücadele veren dişçilerdir. Diş tedavileri ve yeni diş uygulamaları dişçilere uygulanan biz halk arasındaki dişe bir göz atalım. İnsanın anne karnında bazı organları doğmadan gelişir. Kimisi doğduğundan sonra gelen günler, haftalar ve yıllar içinde çalışmaya başlar. Bir bebekte en geç devralınan vücut organlarından biri diştir. Tıp adamlarının görüşü, 6 ila 7 aylıkken bebekte dişler çıkmaya başlar. İnancımıza göre, dişlerden çıkan bebek için konu komşuya diş bulguru sahiplerine dağıtma geleneği vardır. Bebek sahibi, diş bulguru yabancı konu komşuya bir kap içinde dağıtıldığında, diş bulguru alan ailelerde, bulguru gelen tabaklar içine “arılık” denilen bir miktar para atma geleneği de milletimizin uygulayabileceği yeterliliklerden biridir. Dişi yeni çıkmış bir bebek, sürekli olarak eline geçen her şeyi ısırma heyecanı yaşar. Bu arada belli bir süre kendine bakan insanlar da ısırılabilir. bebeğin ilk çıkan dişleri “süt dişleri” olarak adlandırılır. Daha sonra bu süt dişleri 6, 7, 8 yaşında çıkar; bunun yerine ömrü boyu ağzında kalacak dişler gelir. Benim çocukluğum gezide, yaşam hayatı içinde geçtiğinden, ömür boyu dişlerimizi dağıtmadan doktor yoktu. Bu süt dişlerini anne, baba veya kendimiz çıkartırdık. Diş çıkarma metotlarından biri de oyun ağzında çıkmak yüz tutmuş dişe ip bağlayıp asılmak, yedek parçalardan korundu. Hatta biz birkaç arkadaşımızla dağda hayvan otlatırken, birimiz sallanan dişe ip bağları, bir ağaç dalını eğip ipin sonraki sıra da ağaç dalına bağlardık. Hızla yükselen eğilmiş ağaç dalı dişimizi söker atardı. Acıyı hissetmeden işlemin uygulanması bir yoluydu bu. Köyde, benim dedemden bir diş kerpeteni bulunurdu. Sanırım bunu şehirdeki bir doktora hediye etmişti. Hatırladığım kadarıyla köyde dişi sallanan birçok kişi dedeme geldi. Bizler ağzımızdaki dişler olduğunda, atalardan öğrendiğimiz şu sözü söyler, ağzımızdan çıkan dişi kimsenin basmayacağı bir yere atardık: “Koyun dişi gibi ak, köpek dişi gibi pek bit.”
Diş sağlığı bozuldukça, günümüzde teknoloji gelişiyor. Son yıllarda diş çenesinin çürümesini önlemek için “implant” diye bir teknoloji geliştirildi. Hatta insanların, varlık düzeylerine göre dişlerine göre farklı maddelerden, kemikten yaptırırlar. Yılların eskitemediği en eski gelenekte, varlıklarlı kesim için altın diş yaptırmaktı. Toplumumuzda altın dişi olanlar, öldükten sonra mirasçıları tarafından, ölünün ağzındaki altın dişi sökme girişiminde bulunur. Bazen ölen kişinin altın dişiyle mezara konmuşsa, tanımlayıcılar tarafından mezar açılır ve ölünün ağzındaki dişe el konur. Bu hususta, Silifke’de bile farklı olaylar yaşanmıştır. Silifke şehir mezarlığında mezarı bulunan bir varlıklı kişinin üstünde büyük bir kaya var. Bu konunun hikâyesi sorulduğunda, mezarda bulunan adam, ölmeden önce arkadaşına vasiyet etmiş: “Şuradaki kayayı benim mezarıma koy.” Sözde o da koymuş. Bana göre bu doğru değil; Varlıklı kişinin mezarını tanımlayanlar kazmasın diye o kişinin yapacağı bir hile olabilir. 7 okuldan sonra süt dişleri çıkar ve yeniden biten dişler için Türk sermayesi “biz çocuk dişedi” der. Herkesin ağzında 32 diş olmayabilir. Diş ile ilgili insanlarda şöyle bir bilmece vardır: “Biz biz biz idik, 32 kız idik, ezildik buzüldük iki yazıldı dizildik.” Asırlar öncesinde insanlar diş sağlığı için misvak kullanıyorlardı. Şimdilerde her çeşit diş macunu üretilmekte. Pek çok şirket, televizyonlarda değişen diş macunu ve macun reklamı yaparken bazı bilim adamlarının, diş macununun zararlarından bahsediyor. Silifke Lisesi’nde veya Çapa Yükseköğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Silifke Lisesi’nde uzun süreli kimya öğretmenliği yapan Kerim Mermi (rahmetli) bana şöyle derdi: “Bazı diş macunları hidrojen florürdür. Diş koruyucu kısmı eritir ve diş minesi korunamaz, dişler iptal edilir.” Biz bu tartışmayı bilim adamlarına geçirdiği diş sağlığının vücut sağlığı ile olduğunu belirteyim. Benim uzun yıllar mide-bağırsak şikayetim vardı; Çürük dişimi çektirdikten sonra şikayetim bitti.
Yine de biz ağız ve diş temizliğini öğretiyorum. Dişlerin korunmasıyla ilgili bilgileri verelim, sert şeylerle dişlerini kaşımamasını tavsiye edelim. Dişle sert kabuklu kırılmalarını öğretelim. Güzel bir diş ile güzelliğe yapılan katkıyı da örnekleyerek diş hekimlerimize başarılar dileyerek günlerini kutlayalım. Geçen hafta, Türkiye’nin bir yerinde dişiyle çekilen bir genç ölümüyle birlikte yayılan olay bize geldi. Yine bir kişinin dişi değiştirirken diş gruplarına şiddet göstermesin. Hoşça kalın.

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir