(İkinci Bölüm)
27 Ocak 1925 yılında Atatürk’ün Silifke’deki ilk konaklaması, Hacı Hulusi’nin evindedir. Hacı Hulusi, Silifke’deki Hoca Askeri İsyanı’nda Silifke Valisi’ne en çok yüklenen isimlerden biridir. Valiye, Hoca Askeri’nin Silifke’den gönderdiği için kızanlardandır. Atatürk, Hacı Hulusi’yi incelemiş, Cumhuriyet kazanımlarına düşmanlığı olmadığını görmüş, Hoca Askeri’nin gerçek bir din adamı sandığını anlamış ve bunun neticesinde de Hacı Hulusi’yi kendine çekerek Silifke’de CHP İlçe Başkanı yapmıştır.
Valilik, Türk Ocağı ziyareti ve Silifke İdman Yurdu ziyaretlerinden sonra, Taşucu’na geçen Atatürk, birkaç gün Sadık Taşucu’nun evinde konaklarken, Sadık Taşucu’nun eşi Besime tarafından güzel bir şekilde ağırlanmıştır. Sadık Taşucu ve eşi Besime’yi Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan önce bulunduğu Beyrut’tan tanıyordu. Beyrut, o zamanlar bizim buralara göre daha lüks ve daha gelişmiş bir şehirdi. Bundan dolayı da Besime Hanım, Atatürk’ü Taşucu’nda Batı geleneklerine göre misafir etmiştir. Hatta Atatürk’ün Taşucu’nda demirli bulunan yatında bir gece, yöre idarecilerine balo yapıp ziyafet vermesi ve burada yatta müzik çalması ve bilenlerin Avrupai tarzda dans etmesi, henüz Osmanlı geleneğinden Cumhuriyet’e geçen Silifkeliler üzerinde değişik etkiler yaratmıştır.
Atatürk’ün birinci gelişinde Silifke’de çiftlik kurmak için bir yer bulunması emrini vermesi görevini Sadık Taşucu üstlenmiştir. İleriki günlerde, Sadık Taşucu’na verdiği vekalet ile Silifke’de yaşayan Bodosaki’ye ait Tekir’deki tarım arazisi çiftlik için alınacaktır. Bodosaki, Silifke’de yaşayan fakat Mersin’den İzmir’e ve İstanbul’a kadar geniş bir çevrede Rumlara ve Ermenilere maddi destek vererek Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’nin aleyhine çalışan birisidir. Ona ait olan bu arazi, savaştan sonra devletin kamu arazisi olabilirdi. Fakat Atatürk, Bodosaki’den hazineye geçen bu araziye çiftlik için el koymamış, ihale usulü açık artırmayla satın almıştır.
Burada görüyoruz ki, bir hazine arazisini Atatürk, kendi koyduğu parayla satın alıp, çiftlik yaptırmıştır. İhale ile alması ve ihaleye başkalarının da girmesini sağlaması, haksız bir kazanım olmasını önlemiştir. Ayrıca özelleştirmenin ilk adımını Silifke’de atmıştır.
1926 yılında Atatürk, Silifke’ye ikinci kez geldiğinde çiftlik için tamamlanan araziye müdür olarak Sırrı Türkmen’i atamıştır. Büyük beklenti içinde olan Sadık Taşucu, bundan dolayı hayal kırıklığına uğramıştır. İlerleyen zamanlarda Sırrı Türkmen ile idare edilen ve çevreye örnek olacak şekilde kurulan Tekir Atatürk Çiftliği içinde bir Tarım Kredi Kooperatifi Tekir’de kurulup, Atatürk bunun ilk üyesi olmuştur. Çevreye örnek olacak şekilde düzenlenen bu çiftliğe önce çalışanlar için bir fırın yaptırılmıştır. Fırının ekmek çıkarma görevini ilçemizde daha sonraları tanınan Şemsettin Esin, Yıldırım Erim ve Bahattin Erim’in babaları üstlenmiştir. Arazinin işlenmesi için modern tarım alet ve makineleri Almanya’dan gelmiştir. Burada ekilecek pirinç tohumu Mısır’dan, bakla tohumu İtalya’dan, damızlık astragan koyunlar da Rusya’dan getirilmiştir. Bunun için de şu andaki Taşucu Limanı’ndaki iskele yapılmıştır. Bundan dolayı da Taşucu’nun geçmişteki adı İskele’dir.
Türkiye’de Cumhuriyet kazanımları devam ederken, Atatürk, 1930 yılında çok partili sisteme geçmek için arkadaşı Fethi Okyar’a Serbest Fırka adında bir parti kurdurmuştur. 1930 Eylülünde seçimlere gidilmiş, Türkiye’de iki ilde; Samsun ve İçel’de (Silifke), Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri kaybetmiş, Serbest Fırka’nın adayları kazanmıştır. Silifke’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye Başkan Adayı, Silifke Lisesi’nin Din Dersi Arapçası öğretmeni (Hem Konya’da medrese okumuş hem de İsranhul Muallim Mektebi mezunu) ve daha sonra İçel Müftüsü Sait Uğur’dur. Muhafazakâr, gelenekçi bir yapıya sahiptir. Fakat Atatürk Cumhuriyetine canı pahasına bağlıdır. Serbest Fırka’nın adayı ise Sami Arkan’dır. Sami Arkan, mübadelede Silifke’de kalan Rumlardan olan Talya Hanım’la evlidir.
Seçimden önce Atatürk’ten beklediklerini alamayan (Silifke CHP İlçe Başkanlığı, İçel Mebus Adaylığı gibi) Sadık Taşucu, Sait Uğur’a karşı Silifke’de teşkilatlanmış İçel adında çıkardığı gazete ile de aleyhte propaganda yapmıştır. Silifke’yi o kadar çok seven Atatürk, Silifke’deki seçimleri kendi partisinin kazanamadığını görünce, Samsun ve Silifke’yi de içine alan büyük bir yurt gezisine çıkmış, seçim kaybetmenin nedenlerini araştırmak üzere 1931 yılında Silifke’ye üçüncü defa gelmiştir.
Devam edecek…