Tasarruf tedbirlerine, hükümetin ve bütün belediyelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının uyması gerekir. Bu tedbirler sadece görsel ve yazılı basına yansımamalıdır.
Bugün 18 Kasım Pazartesi. Yeni bir haftaya, yeni bir güne hayırlısıyla başlamış bulunmaktayız. Herkese hayırlı günler, işlerinizde başarılar, bol kazançlı bir hafta dileğiyle köşemize başlayalım. Okullarımız yaklaşık 1 haftalık tatilin ardından bugün tekrar kaldıkları yerden başladı. Tatil boyunca öğrencilerimiz, anne-babalarıyla, eş-dostlarıyla, arkadaşlarıyla bolca vakit geçirdi. Kimisi tatile gitti, kimisi evde ders çalıştı, kimisi de tarlada, bağda, bahçede çalışarak ailelerine yardımcı oldu. Kazasız, belasız 15 tatilin ardından bir okul günü diliyorum. Buradan sürücülere de uyarı: Aman dikkat! Her an için bir çocuk önünüze çıkabilir, onun hayatıyla ve geleceğiyle lütfen, ama lütfen oynamayalım.
Devlet ve hükümet her gün televizyonlarda tasarruf tedbirlerine herkesin uyması gerektiğini belirten beyanatlar veriyor. Devlet dairelerinde yerel ve ulusal basına gazete-dergi abonelikleri yasaklanıyor, “Tasarruf tedbirlerine takılırız” deniyor. Ancak yemek veya açılış gibi toplantılar düzenlenerek milyonlarca para harcanıyor, tasarruf tedbirlerine takılmıyor.
Sadece hükümetin tasarruf tedbirlerine uyması yetmiyor. Belediyeler, büyükşehir yasasıyla birlikte büyük bir gelir elde etti. Belediyelerin asıl görevi olan yol, su, elektrik, altyapı, sosyal hizmetler ve belediyecilik anlayışıyla halka yardımda bulunması gerekirken, yıllardır hangi iktidar olursa olsun göz yumulmuş ve büyük paralar sanatçı festivalleri, organizasyonlar gibi işler için harcanmıştır. Halkın parasının buralara çarçur edildiğini görmekteyiz. En son, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin harcamaları da bu konuda gündeme geldi; belki de bu ortaya çıkmasaydı, hiç gündeme gelmeyecekti.
Herkes, kim olursa olsun, halktan aldığı paranın ve vergilerin hesabını vermeli. Gerektiğinde cebinden ödettirilmelidir. Belediyeler elbette kültürel ağırlıklı yerel ve yöresel yemeklerin, kıyafetlerin, meyve ve sebzelerin tanıtıldığı festivaller ve fuarlar düzenlemeli. Buradan hem esnaf alışveriş yaparak hem de o yörenin tanıtılması sağlanmalıdır. Ancak bazı belediyeler, gazetelere dergilere abone olamazken ya da takvim ve eşantiyon gibi sosyal işlere tasarruf tedbirlerine takıldık diye para harcamazken, bazı kurumlara ve muhtarlıklara yemekler verilerek buralara harcama yapılabiliyor. Tasarruf tedbirlerine takılmayan bu durum da anlaşılabilir değil.
Devletin ve belediyelerin tasarruf tedbirlerine takılacak o kadar işleri var ki bunları saymakla bitirilemez. Devlet, tasarruf tedbirlerine önce kendisinden başlamalı ve vatandaşa örnek olmalıdır. İlçemizde bulunan sayısız devlete ait kamp yerlerinde çeşitli kurslar ve sempozyumlar düzenlenerek boşa giden emek ve paralar harcanmaktadır. Bu kampların süratle özel sektöre devredilmesi, devletin bu yükten bir an önce kurtulması gerekir. Ayrıca, her kurum ve kuruluşun gereksiz yere bekleyen araç gereçleri de tasarruf tedbirlerine dahil edilmelidir. Belediyelere ait araçlar da aynı şekilde çeşitli yerlerde kullanılmamakta ve tasarruf tedbirlerine takılmamaktadır. Bunlar da dikkate alınmalı.
Ayrıca, nereye harcadığınızı ve bütçeden ayrılan paranın harcanmadığı durumlarda geri iade edilmesi sağlanmalı. Vatandaş, herkes hesabını vermelidir. Bu sadece kamu kurumları ve belediyeler için değil, kooperatiflerin, derneklerin ve kulüp yöneticilerinin de borçlarıyla devraldığı işler için geçerli olmalıdır. Bu borçlar, yönetim tarafından kabul edilmeli ve kongrede veya genel kurullarda ödenmelidir. Yeni yönetim, bu borcu devralmamalıdır. Nasıl ki vatandaş vergisini, sosyal sigortasını ve kamu kurumlarına olan borçlarını günü gününe ödüyorsa, herkes de böyle yapmalıdır.
İhalesi yapılmış bir iş, zamanında ödeneğe ayrılarak bitirilmelidir. Ödeneği olmayan hiçbir işe ihale açılmamalıdır. Esnaf, tüccar ve sanayici de boşuna devletten veya belediyelerden para gelecek diye beklememelidir. Bunun en yakın örneğini Silifke’deki yeni hizmet binasında görebiliyoruz. Bina bitti, açılışı yapılacak dendi, ancak hala bitirilemedi ve belediye buraya taşınamadı. Geçmiş dönemden borçlar da şu anki başkan ve belediyeye kaldı. Daha bunun gibi birçok örnek sayılabilir.
Yerel ve ulusal basın, burada Silifke’de veya Türkiye’de büyük kamu hizmetleri yapmaya çalışanlara destek olmalı. Maddi ve manevi olarak yanlarında olmalıdır.
Bugünlük bu kadar. Çarşamba günü başka bir konu ve konularda buluşmak dileğiyle, şen ve esen kalın.