“Bölgemizde ve Silifke’mizde fırtınayla birlikte sık sık elektrik ve su kesintilerine sebep oldu”
Bugün 27 Kasım, Çarşamba. Pazartesi günü işlerimin yoğunluğu dolayısıyla köşemize bir günlük ara verdik, tekrar bugün kaldığımız yerden devam edelim dedik. Geçtiğimiz hafta Cuma günü başlayan yağmur ve Türkiye genelinde yağan şiddetli kar, hayatı olumsuz yönde etkilerken bir taraftan da sevinçle karşılandı. Silifke’mizde genellikle yağmur çok olumlu karşılanırken, Pazar günü itibarıyla çıkan aylardan beri özlediğimiz Silifke poyrazı hortladı. Silifke poyrazı, bizzat Silifke’de ağaçların devrilmesine, araçların üstüne düşmesine, seraları uçurmasına, çatıları sökmesine neden oldu. Silifke poyrazı daha çok Akdere, Yeşilovacık, Büyükeceli ve Sipahili taraflarını etkisi altına aldı. Yeşilovacık’ta konteynerleri söktü, tırların devrilmesine sebep oldu. Yine Akkuyu’ya bağlı çalışan şirketlerin Sipahili’de çatıların uçmasına, çalışan işçilerin ölmesine ve yaralanmasına sebep oldu. Ölen işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar dileyerek, bu rüzgarın şiddetini Pazar gününden sonra biraz azaltarak devam ettiğini gördük. Bunun yanında, rüzgarın hızı ve şiddetli esmesi sebebiyle Silifke şehir merkezinde, Taşucu’nun bazı semtlerinde, Göksu Vadisi köylerinde, Gökbelen taraflarında uzunca bir süre elektrik verilmemesine sebep oldu. TEDAŞ ve ENERJİSA ekiplerinin gece gündüz elektriği vermek için uğraştıkları rüzgarın etkisiyle, bir yer tamir edilirken başka bir yerde elektrik arızalarının meydana geldiğini gözlemledik ve izledik. Silifke ve yöremizde yine rüzgarın etkisiyle, elektriğin yanında su kesintilerine de sebep olduğu, insanların Pazar günü zorunlu olmadıkça dışarı çıkmadığını izledik ve gözlemledik. Pazartesi günü ise rüzgarın az da olsa etkisini kaybetmesi, insanların dışarı çıkmasını, çarşı pazarı doldurmalarını ve alışveriş yapmalarını izledik ve gördük. Bu rüzgarın esmesiyle birlikte zaman zaman Göksu Vadisi’nde bulunan zeytin ve limonların don yaparak vurduğunu, yere düştüğünü gözlemledik. Çiftçiye ve üreticiye büyük oranda zarar verdiğini gözlemledik. Meyve ve sebzede birden bire fiyatların 2-3 kat arttığını izledik. Kışı kış gibi yaşayalım, sinekleri ve böcekleri bu poyraz yok etmezse, yazın sinekten ve böcekten nasıl yaşanacağını geçtiğimiz yıllarda hepimiz izledik ve gözlemledik. Silifke Belediyespor’da, geçtiğimiz hafta Bornova deplasmanında bir puanla dönerek 3. sıradaki konumunu korudu. Bu hafta kendi saha ve seyircimiz önünde ligin güçlü ekiplerinden Karşıyaka ile oynayacağız. İnşallah havalar güzel olur, bu rüzgar kesilir. Karşıyaka ile, seyircinin desteğiyle güzel bir futbolla yener, üst sıralara tırmanmaya devam ederiz. Her zaman yazıyorum, yine yazmaya devam edelim. Silifke sporumuza sahip çıkalım, yardım elini uzatmaya devam edelim. Silifke’de yine geçtiğimiz Pazartesi günü dünyada ve Türkiye’de kadına şiddetle mücadele günü kutlandı. Kadın derneklerimiz, polisler eşliğinde bisikletlere binerek ve süsleyerek, elinde çeşitli pankartlarla protesto ettiler. Kadınlarımıza, birçok erkek arkadaşımız da alkışlayarak ve yürüyerek destek verdi. Kadına şiddet bir defa protesto edilerek yapılmaz, bu her gün yapılmalı; kadına kalkan eller kırılmalı. Son zamanlarda televizyonlarımızın bütün kanallarını açtığımızda, birçok kadınımız ve genç kızımız, kocası veya sevgilileri tarafından şiddete maruz kalırken ya öldürülüyor ya da sokağa atılıyor, yahut işkenceyle hayatına son veriliyor. Burada, birçok kadınımız defalarca şikayet edilmesine rağmen bir sonuç alınamıyor. Yeni kanunlar ve tedbirlerin bir an önce devreye sokulması, kadına şiddet uygulayanların en ağır cezaya çarptırılması gerekmektedir. Kadın, evlendim diye ömür boyu erkeğini çekmek mecburiyetinde değildir. Onun da bir yaşam ve özgürlük hakkı olmalıdır. Yine bir kızımız, erkeklerle nasıl arkadaşlık kuruyorsa, bu ayrılığı da erkeklerimiz kabul etmeli, ona saygıyla ve sevgiyle yaklaşmalıdır. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de kadına şiddet, emniyetimizin ve adliyemizin bazı caydırıcı tedbirler almasına rağmen, erkeği evden uzaklaştırılması ve kadına yaklaşmaması kararı alınsa da erkek, hiçbir zaman kadının peşini bırakmıyor; telefonla taciz ediyor, korkutuyor, tehdit ediyor. Sonunda da başaramayınca ya dövüyor ya işkence yapıyor ya da öldürüyor. Bu durumun biraz eğitimle de ilgisi var galiba. Bunun için hepimiz kadınlarımıza, genç kızlarımıza, çocuklarımıza sahip çıkalım. Şiddet yapan erkekleri dışlayalım, toplumdan uzaklaştıralım.
Bugünlük bu kadar, Cuma günü başka konu ve konularda buluşmak dileğiyle şen ve esen kalın.