Bugün 27 Ocak Pazartesi. Yeni bir haftaya, yeni bir güne hayırlısıyla başlamış bulunmaktayız. Yeni haftanın hayırlara vesile olmasını dileyerek 2025 yılı Ocak ayının son haftasına da aynı zamanda girmiş bulunmaktayız. Köşemizden bir kez daha, sömestır tatili için Bolu Kartalkaya’ya giden ve otel yangınında 79 vatandaşımızın ihmaller sonucu hayatını kaybettiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu tatile gidenler, ölümden kaçışın olmadığını bir kez daha gösterdi. Para, pul isterse her şey senin olsun, yaşamaya değer olduğunu ölümün seni her yerde yakalayabileceğini bir kez daha ispatlamış oldu. Yine geçtiğimiz hafta Cuma günü Konya’da bir apartmanın çökmesi sonucu çeşitli iddialar ortaya atıldı. Biz bu köşeyi yazdığımızda enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyordu, sonuçları kesin ölüm olaylarını yazamadık. İnşallah buradan da bir ölüm haberi alıp köşemizde yazmayız, diyoruz. Her nerede olursa olsun, ihmal olanlar ve bu işleri suistimal edenler en ağır cezaya çarptırılmalı, adalet önünde hesap vermelidir.
Bugünkü köşe yazımızın ana konusu, Avrupa’da ve Türkiye’deki Türk takımlarının maçları. Geçtiğimiz hafta Cuma, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi Süper Lig’de birbirinden zorlu maçlara sahne oldu. Cuma günü Galatasaray, ligin neredeyse son sırasına yerleşmiş olan Hatayspor ile 1-1 berabere kaldı. Aradaki puan farkı 6’ya düştü. 2. sıradaki Fenerbahçe ise, zorlu ligin dibine demir atmış olan Adana Demirspor’u 4-0 yenerek Galatasaray’a biraz olsun yaklaşmış oldu. Adana Demirspor, maddi ve manevi çıkmazlar içinde olan bir takım. Fenerbahçe’nin oynadığı oyun, futbol kamuoyu tarafından 4-0 galip gelmesine rağmen takdir edilmedi. Yine Galatasaray, Hatay deplasmanında ilk yarıyı 1-0 mağlup bitirdi. İkinci yarıya sağlı sollu ataklarla başlamasına rağmen sağdan 1-1’lik sonuçla ayrıldı. Galatasaray, Icardi’nin sakatlanmasından sonra gol atamaması ve sayısız fırsatları cömertçe harcamasıyla dikkat çekti. 3. sıradaki Samsunspor ile Beşiktaş, Beşiktaş’ın saha ve seyircisi önünde 0-0 berabere kaldı, bu sonuç Beşiktaş’ı hayal kırıklığına uğrattı. Günlerdir kazanamayan Trabzonspor ise, kendi sahasında Sivasspor’u 4-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Takımlarımız bu haftada Süper Lig’de birbirinden değerli maçlara çıkacaklar. Bu maçların sonuçlarını ve gelişmelerini ilerleyen günlerde köşemizde yazmaya devam edeceğiz.
Ara transfer döneminde eksik yerlere transfer yapan bazı kulüplerimiz ön plana çıkmakta; bunların başında da Fenerbahçe gelmekte. Fenerbahçe, 2 tane yabancı futbolcu alarak, 2 tane de forvet veya orta sahaya takviye yaparak ara transferi kapattı. Lider olan Galatasaray’ın hangi mevkilere hangi futbolcuları alacağı ise merak konusu. Beşiktaş, yeni teknik direktörüyle kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı Avrupa kupası maçında, grubun güçlü takımlarından İspanyol Athletic Bilbao’yu 4-1 yenerek bir sürprize imza attı. Beşiktaş, son maçlara göre ilk 24 takım arasına belki de oynamaya hak kazanacak. Son maçtaki sonuçlarına göre durum belli olacak. Avrupa kupalarında hiç yenilmeyen lider Galatasaray ise, kendi saha ve seyircisi önünde grubun dibine demir atmış olan Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kalarak büyük bir fırsatı tepmek zorunda kaldı. Önümüzdeki hafta oynayacağı deplasman maçında galip gelerek, ilk 8 takım arasına kendini yazdırmış olacak. Fenerbahçe ise, kendi saha ve seyircisi önünde Fransa’nın O.Lyon ile berabere kalarak önemli bir fırsatı tepmiş oldu. Fenerbahçe’nin şanssızlığı, birçok futbolcusunun sakatlığı dolayısıyla oynatamaması veya sezonu kapatması nedeniyle, maddi krizlerle boğuşan futbolcuların alacağı ödenmeyen paralarla, küme düşmesi bile muhtemel olan O.Lyon karşısında bekleneni veremedi ve seyircisini hayal kırıklığına uğrattı.
Türkiye’de ve Türk milli takımında neden bu kadar başarılı olamadığımız, kulüp takımlarımızın aldığı sonuçlardan ortaya çıkıyor. Biz, Türk çocuklarını, Türkiye’de futbol oynayan altyapıdaki gençlerimizi önemsemediğimiz, her maçta cesaretle sahaya süremediğimizden belli oluyor. Bunun en basit örneklerinden biri, Fenerbahçe’de Yusuf Ayçiçek adında bir gencimizi O.Lyon karşısında zorunlu olarak oynattık. Hiçbir hata yapmadı, aksine bütün futbol otoritelerinden olumlu sonuçlar aldı. Yine hep hakem hatalarından bahsederiz Türkiye’de. O.Lyon-Fenerbahçe maçında Avrupalı hakemlerin ve VAR hakemlerinin futbola ne kadar müdahale ettiklerini, penaltı ve kırmızı kart vermedikleri ya da iptal ettikleri bir kez daha görmüş olduk. Demek ki Avrupalı hakemler de bilerek veya bilmeyerek hata yapabiliyorlar. Onun için Türk hakemlerimize de güvenmeli ve onları Avrupa arenasına sürmeliyiz.
Bu günlük bu kadar, Çarşamba günü başka bir konu ve konularda buluşmak dileğiyle, şen ve esen kalın.